Türk Bilim İnsanlarından kanser tedavisinde “kuantum” hamlesi

“`html

Biruni Üniversitesi’nde Kanser Tedavisinde Umut Verici Gelişme

Biruni Üniversitesi Eczacılık Fakültesi yeni bir proje ile ilaç moleküllerini kuantum noktasına dönüştürerek kanser tedavisinde devrim yaratmayı amaçlıyor. Bu yenilikçi çalışma, tedavi süreçlerine ışık tutuyor.

“Yeni Nesil, Bilinen Moleküllerden Hareketle Hazırlanan Karbon Kuantum Noktalarının Kanser Tedavisindeki Etki Mekanizmasının Araştırılması” başlıklı proje, TÜBİTAK ARDEB 1002-A Hızlı Destek Programı tarafından desteklenmeye hak kazandı.

Proje Detayları ve Hedefler

Proje, Biruni Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Tuncer Değim ve Farmasötik Teknolojisi Ana Bilim Dalı Araştırma Görevlisi Besa Bilakaya önderliğinde yürütülmektedir. Araştırma, daha önce kuantum noktasına entegre edilen ilaç moleküllerinden yeni kuantum noktaları üretme yeteneğine odaklanıyor. Bu kuantum noktaları, kanser tedavisinde daha düşük dozlarla daha etkili sonuçlar almayı sağlıyor.

Bu yeni uygulamayla, kanser hücrelerinin gelişimini durdurmak amaçlanıyor ve “gelecek yüzyılın tedavisi” olarak tanımlanan bu yöntem, açılım bekleyen bir potansiyele sahip.

Kuantum Noktaları Nedir?

Prof. Dr. İsmail Tuncer Değim, proje sürecinde uzun bir çalışma dönemi geçirdiklerini belirtiyor. Hazırlanan kuantum noktalarının boyutunun yaklaşık bir nanometre civarında olduğunu ifade eden Değim, “O kadar küçük bir kristal ki neredeyse katı özelliği göstermiyor” şeklinde konuştu.

Değim ayrıca “kuantum noktası” kavramına dair şu tanımı yaptı:

Geometrik olarak yer kaplamayan bir şekil olan nokta, herhangi bir yüzeye sahip değildir. Geometrik açıdan bu kadar küçük bir kristal, ışık yansıtacak bir yüzey bile bulundurmaz. Bu özellikleri kuantum karakteri kazandırıyor. İlacı kuantum formuna dönüştürdüğümde, çözünürlük, permeabilite ve etki gücünde belirgin bir artış sağlanıyor, yeni ve öngörülemeyen özellikler ortaya çıkıyor.

Uluslararası Davet

Değim, kuantum noktalarının üretim tekniğinin oldukça basit olduğunu ve yaklaşık 20 dakika sürdüğünü belirtti. Hazırladıkları yayının baskı aşamasında olduğu bilgisini paylaşan Değim, Avusturya’da bu konuyu anlatmak üzere davet aldı.

Proje kapsamında kuantum formuna dönüştürülen ilaçların, daha düşük dozlarda kullanılmasına rağmen etkililik oranında artış sağladığı ve ağız yoluyla da kullanılabileceği aktarıldı.

Gelişmeler ve Gelecek Hedefleri

Prof. Dr. Değim, 2007 yılından bu yana nanopartiküller üzerine çalışma yaptığını ve bu projeyi 2017’de Biruni Üniversitesi’nde göreve başladıktan sonra geliştirdiğini ifade etti. Çok sayıda projesinin TÜBİTAK desteği aldığını ekledi.

Projenin, “önümüzdeki yüzyılın tedavi yöntemi” olacağına inanan Değim, uzay eczacılığı ile ilgili olduğunu ve daha az ilaç kapasitesi ile uzaya çıkma hedefi taşıdığını belirtti. Ayrıca, tedavide yeni perspektifler sunduğunu vurguladı.

Klinik Çalışmalar ve Yenilikçi Yöntemler

Kanser tedavisi üzerine yaptıkları hayvan denemelerinde kuantum formunun geleneksel ilaç formlarından en az 10 kat daha etkili olduğunu gözlemlediklerini kaydeden Değim, çalışmalarını üniversitenin ileri düzey araştırma laboratuvarında yürüttüklerini de anlattı.

Ayrıca, klinik denemelere geçmeyi planladıklarını ve bunun için uluslararası iş birliklerine yönlendiklerini dile getirdi.

Son Gelişmeler ve Yeni Moleküller

Bilakaya, kafein ve salisilik asit moleküllerinden elde ettikleri kuantum noktalarının benzersiz etkilerini araştırdıklarını belirtti. “Özellikle kafeinin kanser hücreleri üzerindeki antikanser etkilerini gözlemliyoruz. Amacımız, bilinen ilaçlar yerine daha basit moleküllerden yeni nesil tedaviler geliştirmek.

Geçmişten Günümüze

Besa Bilakaya, proje içerisinde kafein, salisilik asit ve diğer bileşenlerle kuantum noktaları geliştirdiklerini ve bunların hücre görüntülemelerinde ve toksisite testlerinde kullanılacağını ifade etti.

Burada amacımız, moleküllerin hücrelere girişi kolaylaştırmak ve beyin kan bariyerini aşmaktır. Böylece hem tedavi edilmekte olan kanser hücreleri hem de tanı aşamalarında fayda sağlamayı umuyoruz.

“`

Related Posts

Grok 4, cevaplarını Musk’ın görüşlerinden mi alıyor?

Elon Musk’ın yapay zekâ şirketi xAI, son modeli Grok 4’ü çarşamba gecesi tanıttı. Musk, canlı yayında yaptığı açıklamada, Grok 4’ün amacının “maksimum düzeyde gerçekleri arayan bir yapay zekâ” olduğunu söyledi. Ancak Grok 4’ün tartışmalı konulara yanıt verirken gerçeği nerede aradığı merak konusu oldu.

ATM’de farkında olmadan bastığını bu tuş hesabınızı sıfırlıyor

Son dönemde Türkiye genelinde artan bir dolandırıcılık yöntemi, bankamatik (ATM) kullanıcılarını hedef alıyor. Dolandırıcıların geliştirdiği yeni sistem, vatandaşların dikkatsizliğinden faydalanarak tüm banka hesaplarını saniyeler içinde boşaltabiliyor. Üstelik bu işlem, kullanıcıların farkında olmadan bastığı tek bir tuşla gerçekleşiyor.

Bilim insanları cevapladı: ‘Şeytan Kulesi’ gerçekten taşlaşmış dev bir ağaç mı?

Wyoming’deki ünlü doğal oluşum Şeytan Kulesi’nin taşlaşmış bir ağaç olduğu yönündeki iddialar sosyal medyada gündem oldu. Ancak bilim insanlarına göre bu iddia, jeolojik verilerle çelişiyor. Şeytan Kulesi’nin kökenine dair gerçekler haberimizde.

Pinwheel’dan çocuklar için akıllı saat hamlesi

ABD merkezli çocuk teknolojileri firması Pinwheel, 7 ila 14 yaş arası çocuklara özel geliştirdiği akıllı saatini piyasaya sürdü. Sosyal medya ve internet erişimi bulunmayan bu cihaz, güvenli iletişim için ebeveyn kontrol araçları, GPS takibi, kamera …

Psikologtan kritik uyarı: Yaratıcılığınızı kaybedebilirsiniz!

Psikolog Ecem Özcan Tatlıdil, yapay zeka kullanımının bilinçsizce artmasının bireyde yaratıcılık kaybına ve bağımlılığa yol açabileceğini belirtti. Uzman isim, özgün düşünce yetisinin kaybına karşı uyarıda bulundu.

Adobe’dan iPhone’a özel kamera uygulaması: Project Indigo

Adobe, iPhone kullanıcılarına yepyeni bir fotoğraf deneyimi sunmak için “Project Indigo” adlı uygulamasını tanıttı. Üstelik bu uygulamanın arkasında, Google’ın Pixel telefonlarındaki etkileyici kamera teknolojisine katkıda bulunan ünlü isim Marc Levoy var.