Kardinaller, Yeni Papa Seçimi İçin Sistine Şapeli’nde Toplandı
Kardinaller, Çarşamba günü yeni papa seçimi için Sistine Şapeli’nde bir araya geldi. Uzun süren tartışmaların ardından tüm Katolik Kilisesi’ni etkileyecek kararı belirleyecek olan bacadan çıkacak duman bekleniyor.
Kardinaller, ilk olarak Aziz Petrus Bazilikası’nda gerçekleşecek halka açık ayinden sonra Sistine Şapeli’ne geçerek, Papa Francis’in vefatının ardından başlayacak gizli toplantı süreci olan konklav için dünyadan izole olacaklar.
Genellikle ilk gün yapılan oylamalarda papa seçilmesi nadir olduğundan sürecin birkaç gün sürebileceği öngörülüyor.
Papa seçilecek adayın, Kardinaller Koleji’nden üçte iki çoğunluğunu alması gerekiyor.
Çarşamba günü sadece bir oylama yapılacak ve sonrasında günlük en fazla dört oylama olacak.
Sonuçsuz kalan oylamaların ardından Sistine Şapeli’nin çatısındaki bacadan siyah duman yükselecek. Ancak beyaz duman ve çan sesleri, Katolik Kilisesi’nin 1,4 milyar inananı için yeni liderin seçildiğini işaret edecek.
Eski ve Yeniler, Konklav’da Karşı Karşıya
Papa’nın etkisi sadece Katolik dünyasıyla sınırlı değil. Papalar, küresel sorunlarla ilgili açıklamalarıyla insanüstü çağrılarda bulunmakla yükümlüdür.
Konklav öncesi sabah, Aziz Petrus Bazilikası’ndaki ayinde, dünyaya “uyanık gözle” bakan bir papa gönderilmesi için dua edildi.
Ayin sırasında konuşan İtalyan Kardinal Giovanni Battista Re, “Yeni papanın seçiminde kişisel kaygılarınızı bir kenara bırakın, sadece Kilise’nin ve insanlığın iyiliğini göz önünde bulundurun” dedi. 91 yaşındaki Re, 80 yaş altı kardinallerin katılabildiği konklava dahil olamayacak.
Kardinaller, yeni papa için aradıkları özellikler konusunda farklı görüşlere sahipler. Bazıları, Francis’in reformları ve açık fikirliliğini devam ettirmek isterken, diğerleri geleneklere dönüşü destekliyor.
Bazı kardinal, daha öngörülebilir ve dengeli bir papalık dönemi talep ediyor. 82 yaşındaki Salvadorlu Kardinal Gregorio Rosa Chavez, “Geri adım atamayacak, bu mümkün değil. Kim seçilirse seçilsin, Francis’in başlattığı çalışmaları devam ettirecektir” dedi.
Ancak tüm kardinaller bu konuda aynı fikirde değil. Daha muhafazakar olanlar, kilisenin şeffaflık ve kapsayıcılık adı altında kimliğini kaybettiğine dikkat çekiyor.