Cumartesi Anneleri 1068. haftada Kenan Bilgin’in akıbetini sordu

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini öğrenmek ve faillerin yargılanması talebiyle 1995 yılından bu yana Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri, 1068’inci haftada da meydandaydı.

Kayıp yakınları, kamuoyuna bir kez daha Galatasaray Meydanı’nı çevreleyen polis bariyerlerinin önünden seslendi.

Bu haftaki açıklamada, 31 sene önce gözaltına işkenceyle öldürülen Kenan Bilgin için adalet çağrısı yapıldı.

Açıklamada, PKK’nin silahsızlanma ilanıyla başlayan süreçte demokratikleşme adımlarının atılması istendi ve “Silah bırakma ile başlayan sürecin daha geniş kapsamlı bir demokratikleşme ve hak temelli dönüşüm süreci olarak ele alınması zorunluluktur” dendi.

Kayıp yakını Setenay Yarıcı’nın okuduğu basın açıklamasının tamamı şu şekilde:

“35 yaşındaki Kenan Bilgin, 12 Eylül 1994 tarihinde Ankara Dikmen’deki bir otobüs durağında gözaltına alındı ve Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü. Ailesi, avukatları ve İnsan Hakları Derneği Kenan Bilgin’e ulaşmak için girişimlerde bulundu, ancak Ankara Emniyeti onun gözaltına alındığını inkâr etti. Bunun üzerine 11 tanık, Kenan Bilgin’i şubede işkence altında gördüklerini kamuoyuna açıkladı.

‘SAVCI ANKARA’DAN SÜRÜLDÜ’

Bilgin Ailesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak Kenan’ın bulunmasını istedi. Ancak Kenan’ı bulmak ve faillere ulaşmak için girişimlerde bulunan Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Selahattin Kemaloğlu görevini yapması engellenerek Ankara’dan sürüldü.

Soruşturmayı devralan Başsavcı Vekili Özden Tönük ise ailenin ve tanıkların başvurularını dikkate almadı. Tanıklar “Kenan Bilgin’i hücreden alıp götüren polisleri teşhis edebileceklerini” belirtmelerine rağmen hiçbir adım atılmadı. Tönük, tanıkların devleti küçük düşürmeye yönelik gerçek dışı iddialarda bulunduğunu ileri süren üç sayfalık bir rapor yazarak dosyayı kapattı. Bu raporun gerçeği yansıtmadığı, AİHM kayıtlarına geçti.

İç hukukta sonuç alamayan aile, AİHM’e başvurdu. AİHM yargıçları Ankara’ya gelerek incelemeler yaptı; tanıkları, savcıları, polis yetkililerini dinledi. Kenan Bilgin’in tutulduğu gözaltı merkezine giderek tanık beyanlarının mekânsal uyumunu kontrol etti. Mahkeme, Kenan Bilgin’in 12 Eylül 1994’te güvenlik güçlerince gözaltına alındığını, 3 Ekim 1994’e kadar güvenlik güçlerinin elinde olduğunu ancak bu konuda hiçbir kayıt tutulmadığını tespit ederek Türkiye’yi oybirliğiyle mahkûm etti. (17.07.2001 / Başvuru No: 25659/94)

‘TAKİPSİZLİK VERİLDİ’

AİHM, Bilgin Ailesi’nin iddialarının hiçbir şüpheye yer bırakmayacak kadar açık olduğunu belirtti. Buna rağmen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, “Kenan Bilgin’in Ankara Emniyeti’ne bağlı nezarethanelerden birine alındığına dair hiçbir veriye ulaşılamamıştır” diyerek dosyada zamanaşımı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Karara yapılan itirazlar da reddedildi. Tüm hukuki yollar denendi, ancak hiçbir sonuç alınamadı. 31 yıldır Kenan’ın akıbeti karanlıkta bırakıldı, bilinen failleri korundu.

Kaç yıl geçerse geçsin; Kenan Bilgin için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devleti evrensel hukuk normları içinde hareket etmeye çağırmaktan vazgeçmeyeceğiz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir